Sunday, 7 April 2013

UCUZ PARIS RESTORANLARI LOKANTALARI BARLARI CAFELERI HESAPLI MEKANLARI

Paris Cafe'leri ile meshur. Paris yuruyerek gorulebilecek bir sehir oldugu icin, her kose basinda farkli cafe'ler var. Hepsi de birbinirin aynisi disarida masalari ve bir ornek giyinmis garsonlari ve eski gorunumlu mobilya ve ic dekoru ile hem Fransa icinde hem de dunyanin bir cok ulkesinde en cok gorulen cafe stili.
Gidilecek/gorulecek ya da kahve içmek için oturabileceğiniz ünlü iki kafe bulunuyor. Bunlar yan yana olan Cafe de Flore ve Cafe Les Deux Magots adlı kafeler. Saint Germain des Pres durağında inerek ulaşabileceğiniz bu iki kafeden Cafe Les Deux Magots Jean Paul Sartre, Simone de Beauvoir, Albert Camus, Pablo Picasso, James Joyce, Bertolt Brecht  ve Ernest Hemingway'in sık sık uğradığı ve saatler geçirdikleri tarihi bir kafe. 1873 yılından beri aynı yerinde hizmet veriyor. Esasen ipek ic camasiri satan bir dukkan iken, 1884'ten itibaren ayni yerde cafe olarak hizmet vermeye devam ediyor. Her iki kafe de bir cok film'e ev sahipligi yapmis ve yapmakta, turistlerin cok ilgisini ceken ama ayni zamanda Fransiz musterilerin de yogun oldugu yerler.Bu iki kafenin de diğerlerine göre biraz daha pahalı olduğu bir gercek ama burada iceride veya disarida oturulmali ve kesinlikle sicak cikolata tadilmali. 





Paris kafe'leri ile ilgili bir ek bilgi. Fiyatlar degisebiliyor oturdugunuz yere gore. Yani disarida icilen bir kahve daha pahali iken, iceri masa daha ucuz ve bar'da ayakta icmek en ucuz. Bu her kafe icin gecerli olmasa da boyle bir fiyat ayrimi var genelde.
Kisaca, gunese bakan guzel bir disarida masa bulunca, hesabin ne kadar gelecegini dusunmeden oturun ve Paris kahvelerinin ve Paris'te tatilin keyfini cikarin.

Paris'te kafe'lerden sonra en cok karsilasilan yer, creperie - krepciler. Ayak ustu atistirmalik krep'ler hem doyurucu hem de lezzetli. Benim tercihim Turk'lerin islettigi krepciler. Hem temiz hem de torpilli, duruma gore sogan da koydurabilirsiniz ki bu baska krepciler de mumkun degil. Krepci sayisi Paris merkezde Doner bufesinden fazla diyebilirim. Hangi karisimi istiyorsaniz, tatli-tuzlu-soganli-acili onu soyluyorsunuz ve krepleriniz bir iki dakika icinde hazirlaniyor. Eger degisik krep cesitlerini merak ederseniz, Montparnasse istasyonuna yakinindaki Rue de Montparnasse sokagi iyi bir alternatif bir cok creperie (krepciler) ile.

Ama dedigim gibi ben ayak ustu atistirmayi sevdigim icin Paris'i gezerken, tavsiyem St Michel cesmesinin cok yakininda olan krepci (ismi galiba Mich Sandwiches), Rue Saint-André des Arts'in basinda. Sahipleri ve calisanlari Turk, torpil de yapiyorlar Turkce konusunca.

Kafe ve krepcilerden sonra, en cok karsilasilan her kose basindaki firinlar ve pastaneler. Cogu eski kalitesini korumasa da herseye ragmen cok guzel ve farkli heryerde Fransiz pastane/unlu mamul firini gormek. Fransizlar, bizim francala dedigimiz baget ekmegin mucidi ve dunyaya cikis noktasi. Fransiz kafesi, bistro, restorani gibi fransiz pastanesi ve ekmek firinlari bircok ulkede zaten Fransiz isimleriyle bir marka.
Turkiye'yi de derinden etkilemis ve bolca bizim agiz tadimiza uygun sekilde artik bizim pastane kulturumuze yerlesmis ve hatta bircogumuzun Turk pastasi diye yedigimiz bircok tatli Fransiz kokenli. Milfoy, Profiterol, Ekler, krem karamel ve diger tanidik tatlilarin orjinal tatlari icin Paris bircok firsatlar sunuyor.
Benim ilk tavsiyem, La Marais bolgesindeki Chez Manon, 25 Rue de Bretagne, 75003



Tek dezavantaji, kahve ve pasta'nin bir arada sunulmamasi.

Ikinci pastane tavsiyesi, Odeon'un ara sokaklardan birinde, Cours du Commerce Saint-Andre'de 'Un dimanche a Paris' de ozellikle ekler konusunda uzmanlasmis bir pastane:




Fransiz restoranlari, genelde birbirinin ayni menulere sahipler. Isin dogrusu bu biraz bistro tipi restoranlar icin gecerli. Ben burada Michelin yildizli ya da luks restoranlardan ziyade ucuz ve lezzetli restoran isim ve adresleri vermek istiyorum.


Aksam yemekleri icin restoranlar 19:00'dan sonra aciliyor. Her kose basinda farkli bir bar/restoran oldugu icin secim yapmak cok kolay aslinda. Ben 3 degisik restoran onerecegim.
Birinci restoran onerisi, aksama kadar Louvre muzesinde dolasip yorulup acikanlar icin, Louvre muzesine 10 dakika yurume mesafesinde olan Bistrot Victoires - 6 rue de la Vrilliere, 75001. Fiyat/lezzet olarak cok makul, cok da fazla turist olmadigi yani yerli musterileri bol oldugu icin kalitesi pek degismedi. Confit de Canard ve antrikot tavsiye ederim.



Ikinci alternatif, Paris'in pasajlarindan birisi, Passage de Panorama icindeki restoranlar. Bir cicek pasaji konsepti yok ama 1834'lerden kalma farkli bir atmosferi var icindeki bar ve restoran ve galerileri ile.
www.passagedespanoramas.fr/ Girisi Boulevard Montmartre'dan veya 10 Rue Saint-Marc'dan.

Ucuncu alternatif de iyi bir antrikot yemek isterseniz (fix menu, yani ne getirirlerse onu yedigin) Le Relais de l'Entrecôte'u tavsiye ederim. Ne yazik ki cok uzun kuyruklar var kapisinda her daim, cogunluk turist ama lezzeti gercekten de ozel. Uc subesi var Paris'te ve bolca da sahtesi var :) 
Subeleri soyle:
• Paris VI •101, boulevard du Montparnasse
• Paris VIII • 15,rue Marbeuf (Sanzelize'ye yakin)
• Paris VI • 20, rue Saint-Benoît


Ucuz Paris Lokantalari nelerdir? Paris'te ucuza nerede yemek yenir? Paris'te hesapli yemek mumkun mu?

Paris'e gelen hemen herkesin fark ettigi bir ozelligi var Paris'in. Fiyatlar verilen hizmetin karsiliginda gayet yuksek, yeme icme konusunda. Bu yuzden 1 haftadan uzun bir sure kalan turistlerin sordugu soru, acaba nerede yemek yer Parisliler ve ucuz hesapli Paris restoranlari nerededir diye soruluyor.
Paris'te hemen her kose basinda bir restoran var ve cogu restoranin menusu uc asagi bes yukari aynidir.
Altin kural, her zaman menu secmek ve eger icki iciyorsaniz ev sarabi diye de tabir edilebilecek sarap listesinden sise sarabini secmek ve yanina da surahi su istemek olacaktir.
Paris'te her mutfaktan onlarca restoran var ve bunlarin arasindan eger fransiz yemekleri yapan yerleri sececekseniz ya Brasserie ya da normal Restoran tarzi yerler sizi bekliyor secenek olarak.

No comments:

Post a Comment