Wednesday 19 November 2014

DAY2- 03.11.2014 MACHAME CAMP (3000m) - SHIRA CAMP (3840m)



Sabah 06:30 gün doğumu ile kalkış. Kahvaltı ve yüz yıkama suyu saat 07:00'de hemen sonrasında porridge , sonrasında çay ve zengin kahvaltı menusu (kamp icin alisilmadik), yola çıkış 08:00. Rehber 4-4,5 saat sürekli tırmanacağız dedi. Ama ben 3-3,5 saatlik tırmanışdan sonra vardım kamp yerine. Sürekli yağmur yağıyor ve ruzgar sogutuyor, uzerine de sis bulutu icinde bir gun, haliyle ıslanmamak elde değil. Internet'te belirtmişler,güneş kremi olmadan gelmeyin diye. Bir tek onu getirmedim bilerek:-)
Benim hamallar grubun en sefili ve yavasi. Yine geç geldiler hem de öyle böyle değil 2 saat. Bu arada hamallar arasında 8-10 tane kadın hamal da var. Şaşırdım o yükleri başının üzerinde nasıl taşıyorlar diye. Hem de benim hamallardan hızlılar. En sonunda geldiler. Ben de onlar gelene kadar bütün turistlerle tanıştım. Çoğunluğu Canada ve Avustralya,Norveç ve Ingiltere'den. Kamp 3850metrede. Yağmur çok soğutuyor havayı. Benim hamallar çok gecikince Ranger ların kulübesine sığındım. Tüpte pişen yemeğin sıcaklığıyla ellerimin buzlarını çözdüm. Hava 5C var yok. Bir sıcak çay, rangerlar'dan, direkten döndum yine hipotermia'dan, yine sonrasında 2 enerji barıni arka arkaya yiyince kendime geldim. Sonunda eşyalarım da geldi ve çadırıma geçtim. Bu sefer dünkü kırık parça onarılmış ama çadırı her yeri yırtık ve fermuarlar çalışmıyor. Rehberim harika, bütün çadırı onardı yavaş ve sakince ve kararli bir sekilde ve sonunda çadırdayım tek başıma. Yağmur nefessiz yağıyor ve benim Goretex ayaklabılarım da sızdırıyor. Eski taktik yine ıslak ayakkabılarla uyku tulumunda yatacağım sabaha kupkuru olur. Yanımda ayakkabı torbası getirmiştim, çamurlu ayakkabıları uyku tulumuna atmak için ideal.
Bu kamp yeri daha düz ve geniş. Tuvalet binası da ilk kamp yeri gibi.
4,000metrede olmamıza rağmen ağaç ve kuşlar özellikle hormonlu kargalar hala burada. Kargalar evrim geçirmiş burada. Devasalar ama aynı sesleri çıkarıyorlar, bütün gün kamp artıklarını bekliyorlar.
Öğle ve akşam yemekleri çadırda ama çok fazla ve lezzetli, hem de bolca sıvı ama yenecek gibi değil ama rehber hatırlatıyor dağda bol yemek yendiğini. Oksijen seviyesi az oldugu için vücud ısınamıyor bir türlü, kalın elbiseler ve bol yemek şart. Bu arada yemekler çok iyi (tekrardan belirteyim - sasirtici).

No comments:

Post a Comment