Sonunda Güney Adası'ndayım, yağmur çiseliyor, ilk izlenim burası çok yeşil. Manzara yeşil ve mavi. Once benzinci, sonra da kahvalti yapacak guzel manzarali bir yer bulduktan sonra kahvaltimi yagmur altinda yapiyorum, simdi istikamet meşhur Abel Tazman Milli Parkı.
Yeni Zellanda'da kaç tane milli park var bilmiyorum ama her 50km'de bir gibi bazı yerlerde :-) nüfus Allah'tan az :-) yoksa ev yapacak yer kalmamış:-) Bu milli parklarin cogu cok meshur ama Abel Tazman, NZ’ya ilk gelen denizci, ilk olarak buraya ciktigi icin daha bir onceligi var. Yine de yol uzerindeki Nelson Lakes National Park’ina bir su icmek icin ugramak lazim J Dunyanin tespit edilen en temiz golu, Mavi Gol burada bulunuyor, kana kana su icebilirsiniz.
Yolda yağmur şiddetini arttırdı. Yaz yağmuruna pek benzemiyor. Abel Tazman'a yaklaştım sanırım ama göz gözü görmüyor fırtınadan. Hostel'de kalmak akıl karı ama hostel'ler dolu. Abel Tazman'da kalacak yer opsiyonları çok sınırlı. 3 Hostel (ve onların karavan park edecek veya çadır kuracak yerleri) haricinde pek bir yer yok. Ben de şansımı ilk Hostel'den yana denedim, olmadı. Yağmur sağlam yağıyor, hava çok soğuk değil gerci ama ruzgar usuttu, neyse ikinci Hostel'de de yer yok. 30km uzaktaki Motueka'ya gitmek veya arabada yatmaktam başka çare yok gibi. Yılbaşı günü olmasından herhalde heryer dolu. Ikinci hostel'deki kadın geride bir Hostel var oraya da bak dedi. Ismini söyledi, ismini hatırlamaya çalışarak sürüyorum geldiğim yöne doğru. Tepeden yağmur altında denizin ve sahilin fotografini çekeyim diye sağa sapınca kadının söylediği Hostel'i gördüm. Resepsiyon erken kapatmış yılbaşı nedeniyle, ama mekan guzel belki de araba ile güzel yatacak bir yer kimse rahatsiz etmezse. Neyse yolda dolaşırken, tekrar geri aynı Hostel'e dönüyorum. Birileri var etrafta, resepsiyon'da açık, hem de bir kişi iptal etmiş bu gece, fırtınadan dolayı. Harika havadis, biraz pahalı bir Hostel odası için ama böyle bir fırsat bir daha gelmez. Gunlerden yılbaşı sonucta, her ne kadar da kutlamasak da:-) kisa bir duş aldıktan sonra yemek yapmak için mutfağa geçtim. NZ’daki ilk soku yasiyorum, herkes Almanca konuşuyor, hatta kendimi Almanya'da hissedebileceğim kadar yoğun bir sekilde:-) Işinden izin alanlar, işinden tamamen ayrılıp yeni bir başlangıç yapanlar, liseyi bitirmiş olan (ki çoğunluk) ve üniversite öncesi work&travel ile gelmis olanlar. Almanya nire, Yeni Zellanda nire. Ne reklam yaptılarsa 2014'te bir milyondan fazla Alman gelmiş buraya. Almanya her turlu ekonomiyi destekliyor ve hatta Yeni Zellanda ekonomisini de Almanlar destekliyor. Sayı biraz abartılı gelse de yolculuk boyunca sadece Almanca duydum hostellerde. Ama resepsiyonlar dil fakiri :-) Almanca bilen resepsiyonist hic yok J Bizim zamanimizda Guney’de oyle miydi ama)
Yemekte Almanlar yalnız bırakmıyor. Yıllar içinde bayağı bir konuşkan ve İngilizce hakimiyeti artmış buldum Almanları. Tabii ki de sohbetlerin ana konusu Yeni Zellanda'nın ne kadar pahalı olduğu :-) Muhabbet muhabbeti açıyor ve 1-2 dakika gecikme ile yılbaşını kutluyoruz. 3 Alman çift ve ben.
3-2-1 ve 2015… Deniz kenarinda, 4 odası olan ormanın içinde bir Hostel, gökyüzünde samanyolu daha ne ister insan.
No comments:
Post a Comment