Monday 16 February 2015

Day8- 06.01.2015 KAIKOURA (KEREVIT YEMEGI NAM I DIGER) VE WHALE WATCHING



Kaikoura (Kerevit Yemegi kelime anlami) kasabasi 5,000 nufuslu cok ozel bir . Kasabaya ismini veren Kerevit, Istakoz’un az kucugu bir canli. Burada inanilmaz cok var. Denizde olan akintilar ve derinlik sebebi ile inanilmaz cok deniz canlisina evsahipligi yapan, onlarla beslenen balinalara, yunuslara, foklara, deniz kuslarinin en buyukleri, Albatros ve digerleri, hepsi burada.
Balina turlari sabahtan itibaren 4 ayri gemi ile tek bir sirket tarafindan yapiliyor. Ben ilk yapilan tur icin sabahtan gittim, klasik cevap, yer yok. Ben dedim beklerim, hava bozuk, mutlaka iptal eden olur ve olacaktir. Netekim, iptal oldu ve tura gidebildim. Turun bedeli &145NZD ama goremezseniz balina parayi iade ediyorlar. Hersekilde yasanmasi gereken inanilmaz bir tecrube. Tur icin, otobusler alip herkesi limana tasiyor, orada 4 ayri balina gozlem hizli feribotu var, yolculugun devami onlarla.


Hizli feribotlar, ismi uzerinde bayagi hizli ve 4 feribot oldugu icin disarida, sanirim baska sirketin de ayri feribotlari var, balinalarin nerede suya cikacaklarini biliyorlar. Yeri de keskinlestirmek icin sonarlari suya birakiyorlar. Balinalar hep benzer rituelleri tekrar ediyorlar. Belirli bir sure (40dakikadan fazla kalan balina) suyun altinda kalan balina bazi ihtiyaclarini gidermek icin su yuzune cikiyor ve kisa bir sure disarida kaliyor, daha sonra da meshur kuyruk hareketini yavasca yaparak, biz olumlulere o olumsuz fotografi cekme firsatini sunarak suyun altina gidiyor. Sperm Balinasi, dunyada en rahat burada gorulebilen balina turuymus, deniz kiyidan az uzaklasinca cok derinlestigi icin, balinalar surekli bu bolgede kaliyorlarmis, malum kerevit ve diger canlilar da burada yasayinca, buradan ayrilan pek yok, foklar, yunuslar, albatroslar hepsi burada.
Yolculuk basinda, herkesi hizli giden feribotun icerisine oturttular. Iceride bir monitor, tatli tatli anlatti bize bu devasa memelileri, yasli bir amca.

Kac yil yasarlarla basliyor, nasil urerler ile devam ediyor, isim malum ilginc biraz.

60 yıl kadar ömrü varmis Sperm Balinalarinin. Normal zamanlarda birbirinden ayrı yaşayan disi ve erkek sperm balinaları, yalnızca çiftleşmek için bir araya geliyormus. Dişi balinalar daha çok tropikal ve sıcak sularda yaşarken, erkek balinalar ise mürekkep balıklarını avlamak için Kuzey Kutbu ve Antartika'da yaşıyormus. Erkek balinalar senede bir gün, yalnızca çiftleşmek amacıyla tropikal bölgelere geliyor, işi bitince de soğuk sulara geri dönüyormus. Kuzey yarıkürede Haziran ayında çiftleşirlermis. Gebelikleri 14-15 ay sürermis. Dişiler 3-6 yılda bir ürerler. Nadiren ikiz, çoğunlukla tek yavru dünyaya getirirler. Doğumda 4 m boyunda ve yaklaşık 1 ton olan yavru, iki yıl kadar süt emer. Eşeysel olgunluğa 10 yaşlarında ulaşırlarmis. Masal anlatir gibi. Okyanusların hemen her yerinde bulunabilen bu balina türü, tam bir dede gibi her akşam saat 6’da uykuya dalıyor ve gece yarısına dek baş aşağı şekilde uyuyormus. Ustelik dahası da var; bu ilginç balina türü, diğer balinalar gibi su yüzeyinde ve yatay olarak uyumuyor. Aksine, baş aşağı olarak, suyun derinliklerinde uyumayı tercih ediyorlarmis.Sperm Balinalari dünyadaki tüm hayvanlardan daha büyük bir beyne sahip. Bu balinalar uyurken her iki beyin lobunun da derin uykuya gecip calismiyormus.


Bir cok balina cesidinin arasinda en buyuklerinden Sperm Balinalari, Ağırlıkları 57 tona boylari da 20metreye kuyruk yuzgeci 4,6 metreye ulaşabilen ve okyanusların en derine dalabilen canlilarmis. Kilometrelerce derinlikte avladıkları dev mürekkepbalıkları ile beslenen Sperm balinalarının su altında çıkardığı şaklama sesi ise, dünya üzerindeki canlıların çıkardığı tüm sesler arasındaki en güçlü ses olma özelliğine sahip. Sperm balinasinin bu adı almasının sebebi, vücutlarından elde edilen ve kozmetik ürünlerde kullanılan ‘spermceti’ yagiymis, yoksa baska manada degil. Genellikle sadece büyük mürekkep balıklarını (boyu 2 metreyi bulanları tercih eder) yerlermis. Çok büyük olan başında yalnızca dişlerle (her biri 20 cm uzunlukta ve 500 gr ağırlıkta koni biçiminde 40 diş) donanmış çenesi varmis. Denizin altında hareketsiz yatarken geçen mürekkep balığı sürüsünü ağzını aniden açıp emerek avlarmis. Mürekkep balıklarının sindirilemeyen kesimleri, sindirim borusunda toplanır ve sonra da ağız ya da anüs yoluyla atılırmis. Ama squirtleri de cok sevdikleri icin Kaikoura’dan ayrilmadiklarini soyledi, rehberimiz, buraya bu kucuk deniz hayvanlari suruler halinde geliyormus ve balinalar bunlari kilolarca yiyiyormus, uyguladiklari akilli avlanma taktikleriyle. Ayni sekilde, fok’da yerlermis, o yuzden foklar hep deniz ustunde beklerlermis ve avlanmaya balinalar olmadigi zaman giderlermis. Keza penguin ve digerlerini de yemekteymis balina.
Yalniz yasamasina ragmen gruplar halinde bulunurmuslar. 1200metreye dalip bir saat su altinda kalabilirlermis. Bu dev balinaların nefes almak için yüzeye çıktıklarında 15 dakika ile 1 saat arasında su yüzeyinde kalmaları (rekor 1,5saatmis) ve kuyruk yuzgecini vurarak suya girmeleri… daha bir cok ayrinti, cocuk buyutmeleri, emzirmeleri, hersey bir masal gibi, gerceklikten cok uzak taaa ki anons gelip disariya cikip ilk balinamizi gorene kadar.
Herkes buyuk bir sevinc icinde yuzeye cikan balinanin fotografini cekiyor, rehber devam ediyor anlatmaya, Norvec ve Japonya hala avliyor ama biz koruyoruz, kimseyi sokmuyoruz kara sularimiza dedi.
Suyun ustunde herhalde bir 10 dakika kadar kaldi ilk balina. Rehber makinalari hazirlayin, bu mucizevi ana, 3 2 1 dedi ve balina meshur kuyruk hareketini yapip sulara daldi. Biz de fotograf cekmeye doyamadik.



Baska bir balinaya gitmek uzereydik ki dev gibi bir Albatros uzerimize geldi, bir poz da ona:)
 
 

 
 
Toplamda iki balina ve muhtesem bir seyahatin ardindan 90 dakika sonra tekrar Kaikoura’ya vardik. Bu sefer istikamet, Albatros gozlemi ve deniz mahsulleri lokantasi.
Deniz mahsulleri lokantasi icin iki secenek var, biri sehrin guneyinde, yol kenari caravan Kaikoura Seafood BBQ:




Digeri de  Kaikoura’dan ciktiktan sonra Deniz Aslani kolonisine gelmeden evvel sagda deniz kenarinda olan Nin’s Bin:
 


Fiyatlar buyuk keselere gore ama goruntu muhtesem degil mi? Tabii Pinti Peter'ler icin her zaman martilarla fish&chips alternatifi de var :)
 

Hemen Nin’s Bin’den sonra saga cekmis arabalari gordum, arabayi durdurunca, 4 5 ayri deniz aslani kolonisi oldugunu gordum, bu kadar yakindan gorebilecegimi hicbir zaman dusunemezdim. Fok kolonisi kendi arasinda oynayan yavru foklar ve guneslenen yetiskin foklar bayagi keyifliydiler, ne de olsa guvenli bir liman onlar icin, balina gelme sansi yok. Cunku kayaliklar bir nevi koruyucu.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Buradan istikamet Blenheim uzerinden Picton’dan kalkan feribot. Blenheim, meshur NZ saraplarinin uretildigi bolge. Fransa, Italya ve G.Afrika’daki benzerleri gibi. Tabii ki de bircok sarap tadim yeri ve cok guzel peynirleri var tadim sirasinda ve bedava, baska ulkelerden farkli olarak.
Aksamustu planladigim saatten bir saat once vardim feribota, istikamet Kuzey Adasi.

No comments:

Post a Comment