Bugun bos hostel aramak ve yolda zarar goren sirt cantami onarmakla gecti. Bunun yani sira, Christchurch’un cok meshur bir muzesi var, biraz sehrin disinda. International Arctic Museum, herhalde NZ’nin en gorulmeye deger muzesi, girisi biraz pahali da olsa 59NZD fiyatini hak ediyor. Antarktika Müzesi, Antarktika iklimini birebir tecrübe edebileceğiniz, penguenleri seyredip kar makinelerinde macera yaşayabileceğiniz bu atraksiyon şehirde kalmak isteyenler için iyi bir seçenek. Benzer bir muze (cok daha ufak capta ve az detayli olani) Christchurch’un merkezinde hem de bedava, Canterbury Museum.
Christchurch’de depremden zarar goren binalari hizlica kaldirmislar, deprem ile ilgili bir muze var mi bilmiyorum ama cok siddetli yakalandigini yaziyorlar. Depremden sonra butun deprem yonetmelikleri degismis.
Christchurch’e haritada bakinca, goz cukuruna benzeyen ve ortada goz bebegini andiran bir yer var. Akoroa. Bir sonraki duragim bu Fransiz kasabasi, yine cok guzel bir doga ve sahil.
Chirstchurch’den sonraki duragim, dunyada balina gormenin sansa bagli olmadigi ender yerlerden Kaikoura, cok ufak bir balikci kasabasi ama inanilmaz bir turist nufusu var. Herkes balina gorup akabinde de Kaikora ile klasiklesmis deniz urunlerini yemek icin buradalar. Aksam sansim yaver gidiyor, deniz kenarinda bir hosteldeki son yataga yerlesiyorum.
No comments:
Post a Comment