Yeni Zellanda'da iki tane buzul hızla erimelerine rağmen halen ayakta. Sabah kahvalti hedefim, Franz Joseph buzulunu goren bir yerde yapmak. Franz Joseph ve Fox buzullari Mount Cook'un eteklerinde. Ilk önce Franz Joseph buzulunun oldugu yerleşime vardım. Helikopterlerin biri iniyor biri kalkıyor.
Benzin istasyonuna gittim ilk olarak boşalan depoyu doldurmak için, benzin fiyatı %20-30 daha pahalı, benzinciye sordum benzin torpilli mi diye, cevap dusundurucu idi, buralarda benzinci pek yok olanda da fiyatlar böyle diye, zaten 200km civarında da yok demez mi benzinci vaziyet anlaşıldı, depoyu fullledim hemen. Kahvalti cayi almak icin bir yer aramaya basladim koyde. Köy çok ufak iki üç café, bir kac seyahat acentasi ve hediyelik eşya dükkanları ile dolu. Tabii ki de burada da Izlanda'da olduğu gibi en popüler aktivite buzul yürüyüşü. İzlanda 'dan farklı olarak burada buzul'da yürümek için helikopter ile buzulun ortasina birakilmasi zorunlu. Daha evvel buzul erimesi sonucu yasanan olumlu kazalardan sonra böyle bir çözüm bulmuşlar. Haliyle helikopterler hiç durmadan sefer yapıyor, yürüyüşe gidecek olanlar kask, buzulda yürümek için özel ayakkabi ve kıyafet ile bir örnek biniyorlar helikopterlere. Yani buzul yuruyusu yapacak olanlarin, kiyafete ihtiyaci yok, kredi karti yeterli J Neyse fiyatları sorayım kredi kartımın limiti hala açık ben de bineyim dedim. Fiyatları duyunca fikrim değişti) İzlanda'da buzul yürüyüşü çok daha ucuza geliyor)
Buzul'un yakınına yürüyerek ulaşmak mümkün. Ben de arabayı otopark'a bırakıp kısa bir yürüyüşten sonra vardım buzula. Izlanda'daki buzullardan farklı geldi bana. Orada da eriyordu ama burada sanki daha bir hizli. Hava çok sıcak, buzulun yanında bile hissetmedim buzul soğuğunu. Sanki hizlica eriyecek gibi buzullarin tamami. Yuruyus yaklasik 20-30 dakika suruyor Franz Joseph Buzul’u icin ayrilmis otopark’tan.
Buradan Fox buzuluna doğru devam ettim. Zaten çok yakın ikisi birbirine. Yol harika bir yol, kisa sure icerisinde Fox buzulunun oldugu koye vardim. Yine cok ufak bir köy, aynı dükkanlar ve cafe'ler ve seyahat acenteleri var. Ama bir farkla, burada gayet hesaplı helikopter turu var. Buzula degecek kadar yurumek yasak oldugu icin cok iyi bir alternatif. Buzulun uzerinde ucmak, buzul hakkinda inanilmaz bilgi veriyor. Alttan sadece buzulun sonu gozukuyor, gerisi yok. Neyse hemen rezervasyonu mu yaptirdim helikopter turuna. 3 yolcu alabilen kucucuk oyuncak gibi bir helikopter, toplam 10 dakika uctuk ama pilot hic durmadan anlatti ki buzulun tamami hakkinda bilgi almak cok iyi bir deneyim. Tavsiye ederim herkese, 99NZD.
Cok kisa ama keyifli olan helikopter turundan sonra ben her halikarda su buzulu yakindan goreyim diye arabayi o yone dogru surdum. Yine buzula yakin yaratilmis bir otopark'dan yarim saat yurume mesafesinde, ama ne yazik ki yine yanina yaklastirmiyorlar, daha evvel meydana gelen olumsuz kazalar yuzunden. Iyi ki helikopter ile ustten gormusum buzullari ve olusumlarini diyorum oradan ayrilirken. 99NZD’ini helal ettim gitti)
Yeni Zellanda'da 3ncu gunum ve doga hala muhtesem, siklikla durup fotograf cekiyorum. Deniz, orman, nehir, gol, dag, yayla, ova biri baslayip biri bitiyor. Tazman Denizi kiyisindaki yollar inanilmaz manzaralar ama kara tarafina girince de oyle. Yerlesim cok az ama koyun nufusu inanilmaz. Baslarinda ne kopek ne coban, binlerce koyun otluyorlar surekli, kafalari onde. Yakindan bakinca fark ettim ki butun otladiklari yerlerin etrafi tel orgulerle cevrili, Haliyle yola cikan koyun(lar) yok. Cit cekmek icin inanilmaz bir emek harcanmis, heryer cit ile cepecevre.
Bugun aksama dogru uzun bir yolculuktan sonra once Wanaka sonra da Queenstown'a vardim. Wanaka da Queenstown da ikisi de göl kenarında ama Queenstown daha etkileyici bana gore. Wanaka'da gol kenarında biraz zaman geçirdikten sonra adrenalin sporlarının dünyadaki merkezlerinden biri olan Queenstown'a varıyorum. 20000 nüfuslu Queenstown, dağlarla çevrili, göl kıyısında, yemyeşil bir doğaya sahip, 1,5 kilometrekarelik alana yayılmış şirin bir kasaba. Ve bu kasaba her yıl iki milyona yakın ziyaretçi çekiyor! Yeni Zelanda’ya yolu düşen gezginlerin uğramadan geçmediği bir yer olmasının en büyük sebebi hemen hemen her türlü macera sporunu yapmaya imkan tanıması. Çok yönlü doğası sayesinde yazın doğa yürüyüşleri, su sporları, kaya tırmanışı ve skydiving gibi sporlar yapılabilirken, kış gelip kasabayı kucaklayan dağlar beyaza büründüğünde sadece Yeni Zelanda’nın değil dünyanın en iyi kayak ve snowboard pistleri açılıyor ziyaretçilere. Ve bütün bu yaydığı adrenalin hissine rağmen dünyanın en huzurlu yerlerinden biri.
NZ cok guneyde haliyle yazin gunler cok uzun, sabah 5 gibi hava aydinlaniyor gece 22:30”a kadar aydinlik, 21 Aralik Guney yarim kurede en uzun gun malum, cok iyi birsey. Have 22:30’da karariyor, bol bol zaman var bir sehirden bir sehire gitmek icin gun aydinlikken. Ayni sekilde bana gore erken ama hostellerin calisma saatlerine gore gec bir saatte Queenstown’a varmisim, hava hala aydinlik, herkes gol kenarinda gunbatiminin tadini cikariyor. Ben ise hostel bulma derdindeyim. Ne hikmetse, hem internet hem cep telefonu ile arama sansim var ama ben nasilsa bulurum diye hostel’lerde kendime yer ayirtmadim, halbuki burada 2 gece kalacagim, sonucta beklenen sonla karşılaşıyorum. Hiçbir yerde yer yok ya da resepsiyonlar saat 20:00 gibi kapatmış. Ama su ana kadar gördüğüm en lüks Hostel'de sadece yarın için yer var :-) kendime sırtlarda güzel manzaralı bir yer bulup guzel bir uyku cekiyorum.
No comments:
Post a Comment