Friday 13 February 2015

Day6- 04.01.2015 – BUNGEE JUMPING – MT COOK - LAKE TAKEPO



Queenstown’da araba park etmek sorunsuz, heryer bedava, keza NZ’nin hemen her yeri gibi. Insanlar stressiz bu konuda. Sabah hediyelik alisverisi ile basladi. Pazar gunu dukkanlar kapali ama hediyelik esya dukkanlari acik, buyuk cogunlugu Cinlilerin, inanilmaz degisik ve yaratici hediyelikler var. Uretimde Cin de ama yaraticilik kimin acaba :)
 
 
 

Ilk ziyaret yeri, Queenstown’in hemen disinda olan Kawarau koprusu. Yeni Zelanda’nın bungee jumping’in anavatanı olmasının sebebi, dünyadaki ilk atlayışın 1981 yılında Kawarau Köprüsünden yapılması. Köprü halen dünyadaki en popüler atlayış yerlerinden biri. Ornek vermek gerekirse 189NZD dolari veriyorsunuz, toplam 30 saniye suren bu keyfi yasamak icin. Cok guzel bir tesis, hizli ve guvenli isleyen bir sistem yapmislar. Hersey dusunulmus, ama sadece 30 saniye suren bir aktiviteye bu kadar cok para vermek (ki dunyada cok daha ucuza) uzerine de dunya kadar parayi fotograf ya da video’ya vermek de cabasi. Seyretmek en guzeli. Yeni bir turist geliyor, 30 saniye anlatiyorlar nasil atlamasi gerektigini, 30 saniye icinde ayak ve bel lastik baglanti bantlari baglaniyor, 30 saniye kenarda bekliyor, 30 saniyede de atliyor. Tam bir fabrika ama seyretmesi muthis. Kesinlikle yapilmasi ya da seyredilmesi gereken bir aktivite. Bunun yaninda, kanatlanarak ucma hissini (dusme degil) yasayabileceginiz Superman tadinda baska bir aktivite daha var, yine 30’ar saniyeden 2 dakika ve yine pahali ama cok keyifli. Parasi olan icin, cilginlikta sinir tanimayan aktivitelerle dolu ulke. Kuzey Adasinda’da benzer aktiviteler var, skydiving de dahil olmak uzere hem Adrenalin’in sinirinda dolasmak amac :)
 
  
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Dun gece bungee icin konustugum sales rep, buranin sahibinin (Alan John Hackett) multi-milyoner oldugunu, dunyanin bircok yerinde isleri oldugunu ve hicbir sekilde fiyatlarda indirime gitmedigini aksine pahalandigini soyledi, sapka cikardim, hem sen turist olarak dunyanin bir ucuna git, hem de yapacak aktiviteleri yapmadan don, tabii ki imkansiz buraya kadar gelmisken, zaten genelde cok genc cocuklar, babam sagolsun ya da babamin kredi karti dert etmesin seklinde, yapiyorlar aktiviteleri. AJ Hackett, dunyanin bircok yerinde bu isi yaptigi icin artik, guvenlik ust seviyede, su ana kadar kaza olmadigini soyluyorlar, yani gonul rahatligiyla yapilir.
 
 

Kawarau Bridge’den sonraki istikamet, Lord of the Rings’de de gorulen, Twizel ve Maori yerlilerinin “Te Waka o Aoraki” (bulut delen) dedikleri 3.754 m. yüksekliğindeki Mount Cook. Yani Avustralya Kıtasının en yüksek dağı. İsmini Kaptan James Cook’tan alan dağın, yaz sonu olmasına rağmen, büyük bir kısmı hala buzul kaplı. Tasman Gölünde de buzul parçaları yüzüyor. Manzaralar yine kartpostal. Keza hemen akabindeki diger gol, Lake Tekapo bir sonraki durak. Yine harika bir manzara, ogle yemegi ve suya girmek icin bulunmaz firsat. Buralarda yasayanlar hakikaten (yaz mevsimi) cok sansli JBu kadar cok arka arkaya duvar resmi ya da kartpostal ayni anda zor bulunur deyip surekli fotograf molasi veriyorum, tabii yalniz degilim, yollar da herkes durup fotograf cekmekte. Turist sayisindan midir yoksa petrol fiyatlarinin inip cikmasina kizdiklarindan midir bilemedim ama benzincilerde benzin yok. Bu aksam Lake Tekapo’da kalma planimi degistirip depremde bir kismi yikilan Christchurch’e dogru suruyorum. Bu aksam eski bir hapishane’de kalacagim. Yeni Zellanda beni sasirtmaya devam ediyor. Hostel sayisinda ve kalitesinde inanilmaz ilerideler. Queenstown’in merkezine cok yakin eski bir hapishane’den donusturulmus hostel, bayagi keyifli. Film platosu gibi bir nevi, odalari, duslari ve yemekhanesi ile.

No comments:

Post a Comment