Friday, 19 September 2014

Day4 - 06.09.2014 - PAMIR Yolu Tajikistan - Ishkashim Market – Khorog - Dushanbe



Gercek Cile Yolu -- Dusanbe yolu- Anlatilmaz yasanir

Sabah güzel bir kahvaltının ardından Ishkasim'in dışında kurulacak pazar yerine doğru yola çıkıyoruz. Vardığımız anda hızla gelen bir araba yayalara çarpmamak için sanırım takla atıp sağımıza düşüyor. Ucuz atlattık. Pazar açılmamış, açıldığı bölgeye bir köprüden geçerek gidiliyor. Esasında bölge Tajikistan sınırları içinde ama Afganistanlıların gelip mal satmaları için böyle bir düzen kurulmuş. Torbalardan ve yazilardan anladigim kadariyla yine Aga Han’in isbirligi veya yaraticiligi ile. Afganistan tarafından gelen saticilari bırakınca askerler geçici olarak, renk geliyor pazara. Yüzler farklı, keza kıyafetler inanılmaz farklı. Pazar cok kalabalik ve 3 para birimi geciyor. Genelde ayni seyleri satsalar da, alim satim cok yogun. Pazarlıkla Afgan şapkası (beresi) ve posu/fular alıyorum, Afganistan'a gidince yabancılık çekmemek için.
Pazar'dan sonra ilk hedefimiz Khorog'a gidip Dushanbe'ye giden uçağı yakalamak ve yer varsa Dushanbe'ye geçmek. Daha evvel helikopter de olduğunu duymuştuk, sayımız da fazla olunca helikopterle gideriz en kötü dedik.
Khorog'a vardigimizda ikinci ucak kalkmak uzereydi Dushanbe'ye. Bazi gunler 1 bazi gunler 2 ucak seferi oluyormus. Ikinci ucak kalkma saatinden az once vardik, saat 14:30 gibi. AMA ucak dolu, 18kisilik olunca yer bulmak imkansiz, zaten 2-3 gundur ugrasiyoruz telefonla en azindan bir yer bulmak icin AMA sansimiz yaver gitmiyor bir turlu. Burada da sorumluyu ikna etme cabalarim sonuc vermiyor belki yarinki ucakta yer olabilecegini soyluyor. Bahsettigi ucak gunun ikinci ucagi yani var mi yok mu belli degil. Bilet var mi peki? Bugunden bilet yok belki yarin olacak ucak kalkarsa dusanbe'den ikinci sefer icin. Helikopter’i de zenginler kiralamis, o yuzden o da devre disi, kafamiz dagiliyor. Zengin darken, buralarda pek alisik olmadigimiz bir kavram gibi ama sonra aklimiza geliyor, Khorog’da gordugumuz ultra luks (uzaktan) Serena Inn hoteli geliyor aklima. Neyse Stan’larda ulasim boyle ne yazik ki. Saka gibi planli degil plansiz bir durum var. Bize soylenen bir hafta onceden biletlerin bittigi. Peki neden biletler karaborsa? Sebebi, devlet yollarini yapmiyor, yol varla yok arasında. O yuzden dunyanin en kotu yollarindan birinde 16 saat seyahat edip ucak bileti ile hemen hemen ayni parayi odemek var diger alternatif olarak.
Biz soforumuz var onunla gideriz derken kazin ayaginin oyle olmadigini biraz sonra ogreniyoruz. Soforumuzle herhalde anlasiriz bir sekilde ucak fiyatina diye dusunurken bize gidis donus fiyatina bir yolculuk onerince (4 kisi icin 800$) mecburen planimizi degistirdik. Sabah tanistigimiz Dusanbe ye gidecek olan ve araba ya ihtiyaci olan 2 Israilli backpacker’i aradik ve onlari planimiza dahil etmek istedik, 6 kisi olursak fiyat ucuzlar diye dusunerek onlari davet ettik. Ama onlar bizden daha ucuza baska bir jip bulduklarini soylediler. Sonucta biz onlarin planina dahil olduk. Adam basi 70Usd ye gidecegiz ama kelle koltukta o kesin. Yaklasik 3 saat aldi gelmeleri. Gelince bir de yemek yedi sofor ve arkadasi(yanina uyumamasi icin on koltuga arkadasini almis - butun gece uyudu). Arabamiz bu sefer daha buyuk bir jip (Toyota Land cruiser) 7 kisilik modeli. Ama tam da bizim soforumuz Mo’nun dedigi gibi cok yuksek sesle muzik dinliyor, surekli sigara iciyor, surekli mola veriyor. Tam bir iskence, bir de aldigi benzin bozuk cikinca yolculuk tam bir macera sekilde gecti. Khorog - Dusanbe arasinda bildigimiz anlamda bir yol yok. Cok bozuk bir dag yolu, ucurum kenari gidiyor yolun buyuk cogunlugu. Asfalt belki 30km de var onu da bir Turk sirketi yapmis. Gece dolunay isiginda nehir boyu ilerliyoruz. Nehir Afgan sinirini belirliyor kilometrelerce. Inanilmaz guzel bir manzara. Bazen ufak bazen buyuk Afgan koyleri var solumuzda. Yol cok tehlikeli ve muzik de cok yuksek sesli olunca uyumak mumkun degil. Sofor'un arkadasi horluyor, mecburen Ben devreye giriyorum, rusca biliyor sofor, onu uyanik tutmak icin saatlerce konusuyorum sonunda o pes ediyor, uyuyacak yer bakiyor. Oyle her yeri de begenmiyor, arabada uyumazmis pasa. Sonunda ucuncu yerde gozden kayboluyor, 1,5 saat sonra tekrar yine ayni yuksek sesli muzik, bozuk benzin, sigara ve ucurum kenari iskencesi devam ediyor. Saatlerce yol gidiyoruz, yolda polisler durduruyor, soforun taxi lisansi yokmus. Elini siktigi her polise 3-5somon veriyor. Rusvet diyor ne yapalim burasi boyle diye siritiyor. Vergi cok diyor memlekette.
Yol berbat durumda. Ya cipler var ya da Opel Astra lar. Astra fabrikasi Tacikistan da mi diye soruyorum sofore. Calistigi yerden sormusum, guluyor:-) parcasi cok ucuz bunlarin diyor, AMA soylemiyor neden ucuz oldugunu yedek parcasinin, Sonucta Tajikistan in kecisi :-) benim bildigim az da yakmaz ama şöför ısrarcı kokluyor benzini diyor, dağlarda ne dizel ne de gaz kullanıyor ovadakinin tersine.

Bu ulke tam anlamiyla sofor ulkesi. Sofor isen kralsin bu ulkede (digerlerinde de). Istedigin muzigi dinlet (biz 200 kusur defa ayni sarkiyi dinledik, defalarca uyarmamiza ragmen), sigara ic camlar kapali, on koltuga istedigini oturt, surekli dur kalk uyu vs. Bizim sofor haftada bir calisiyormus. Cok para kazaniyorum diyor, dedim biliyorum. Ucakla rekabet ediyorsunuz diyorum. Guluyor.
Muavin uyaniyor, karni acikmis, sabah kahvaltisi molasi veriyoruz. Zaten mola vere vere geldik, Eyvallah bir de kahvalti olsun. Kahvalti bitince tuvaletin yerini soruyorum, ilk sok tuvalette. Genelde kapi olmaz AMA tek tuvalet olur, yani tahtalarin arasinda bir delik. Bunda 2 tane var:-) bir de iki erkek hem buyuk abdest hem de koyu muhabbet :-) Ben iceri girince ikisi de çömelmiş olan adamlar el sallayıp selam verdiler:-) ne diyeyim iyi hela keyifleri:-)

Araba bozula bozula tam 16 saatin sonunda vardı dusanbe ye. Ben de oradan taksi ile 25,000som direkt sınıra devam ettim. Taksi de hem turk dizisi seyretmiş hem de TR ye gitmiş iki kişi vardı. Sayelerinde bütün Türk dizileri ile ilgili bilgim arttı aynı şekilde bol bol diktatörlerinden şikayet ettiler. Hatta birisi bu aksam ben de kal sana yemek yapayım sabah gidersin dedi. Biraz abartılı bir misafirperverlik hali.

Özbekistan'a geçmek için Tursunzade sınır kapısını kullandım. Tacik tarafı çok rahattı, hiç yormadan geçiriyorlar. Selamın Aleyküm Brat! Nasılsın Brat? Yine gel Brat! Bütün stan larda en çok kullanılan kelime bence 'Brat'. O kelime ruscaya eklenince sanirsin aile’den biri.
Çıktıktan sonra Özbek tarafına geçerken gezici döviz büfeleri var :-) gölgede göbeğini kaşıyan biri Özbek parası lazım mı diye sordu. Ondan biraz döviz aldım, kur 3000 karaborsa da ama olsun seklinde 2800'den. Özbek sınır kontrolü biraz uzun sürüyor, herseye tek tek bakılıyor. Çanta ve üst araması olagan. Cep telefonları laptop lar cd ler kitaplar aranıyor. Kitap, CD var mı ilk soru. Ne kitabı ikinci soru. Dini veya seksi bir kitap cd dvd broşür var mı yok mu sorusu bol.

Neyse bombos olan ve tek basima girdiğim gümrükten 40 dakikada çıkıyorum. Abartili bir guvensizlik hali hakim Ozbekistan’da.

Özbekistan topraklarındayım:-) sınır sehire uzak. Nasıl gidilir peki? Sınırın çıkışında bekleyen Taxi-dolmuşlarla. En yakın şehir Denou, 20-25 dakika mesafede. Oradaki otobüs terminalinden de başka şehirlere taksiler kalkıyor. Denov'a kadar 5000 oradan da 15000uzbeksom vererek termez'e geldim. Taksi’ler 4 kisi olmayinca kalkmiyorlar, o yuzden biraz zahmetli, ya da diger yolcularin parasini vereceksin. Yol bir mola ile 2,5 saat sürdü. Harita da uzak gibi gözüküyor ama esasında çok hızlı kullanıyorlar şehirler arasında. Herkeste radar detector var. Yuksek sesli müzik, sigara işkencesi de devam ediyor. Bir de sürekli birilerini arıyorlar, bitmeksizin. Anlaşılır gibi değil.

Sonunda baska bir taksi ile LP’de gordugum otele (Surhan Atlantic / 2227599) vardim. hem yer var hem de eski bir sovyet (ayni eski Intourist) oteli az rotuslu, hem de fiyati bedava (35000Uzsum) saka gibiJ Nostaljik eski Kazakhstan gunleri gibi. Tam film :-) Ozbekistandayiz ama oteli ruslar yonetiyor, cok eski bir jenerasyon, mavi onlukler, perma saclar, komik terlikler, yas ortalamasi 55-60. Sanki eski Rusya'da bir yerlerdeyim. Eşyalarımı bıraktım hemen dışarıda para bozdurmam lazım. Bir de internet lazım. Malum bu otelde Internet yok, zaten ülkede internet yok gibi.). Dışarıda bir taksi bekliyor, konuştuk Alişer’miş adı şöförün. Para bozdurmak için kimse bankaya gitmiyor, herkes pazarda bozduruyor ve kazık yemek mümkün çünkü memlekette bozuk para yok en ufak para birimi de 1000uzbsom banknote olunca 100$ için bir torba parayı saymak dert.
Neyse Aliser sağolsun bir arkadaşına götürdü. Bir bisküvi kutusu ile aşağı indi arkadaşı. Ici para dolu ama 500euro yoktur :-) ben 100Euro bozdurdum. Bütün ceplerim doldu. Alişer'in arkadaşı iki gun sonra yine gelirsin diyor Acele etme bozdurmak icin diyor tasiyamazsin hepsini. Turkcell(telia sonera) istiraki Ucell'den 10$'a, 1Gb internet ve dakikalarca konuşma. Özbekistan görece olarak daha ucuz diğer yerlere göre. 

No comments:

Post a Comment